Ecem's World
10 Mayıs 2016 Salı
Üstün Zekalı Çocuk Nasıl Anlaşılır ?
Kimi çocuk, davranışları ya da sözleriyle çevresindekileri şaşırtır. Bu durumda birçok anne-babanın aklına ‘Acaba çocuğumuz üstün zekalı mı?’ sorusu takılır. Bunu anlamak için çocuğunuzu iyi gözlemlemelisiniz
Her anne - baba çocuğunu dikkatle inceleyip ondaki farklılıkları yakalamak ister. Bunun temelinde kendi için özel olan çocuğunun herkes için de özel olması arzusu yatar. Ama bu, bazı çocukların diğerlerinden özel olmadığı anlamına gelmez. Bazı çocuklar gerçekten diğerlerinden daha farklı olabiliyor. Bazılarını da biz farklı sanıyoruz, çünkü çocukların neler yapabileceğini bilemiyoruz. Bebek dergisi mart sayısında üstün zekalı çocuklarla ilgili kapsamlı bir dosya hazırladı.
SİNYALLERİ TAKİP EDİN!
İki-dört yaş arasındaki sinyaller
* Artistik becerilerini ya da sayılarla arasını takip edin. Gerektiğinden daha fazla realist resimler çiziyor ya da basit matematik işlemlerini kafasında yapabiliyorsa çocuğunuzun biraz farklı olduğunu düşünebilirsiniz.
* Konuşma ve yabancı dil konusunda hızlı bir gelişim kaydedebilir. Kelime haznesi çok çabuk genişler.
* Gerçi üç yaş, çocukların çok soru sormaya başladığı bir dönemdir ama özel çocukların soruları asla bitmez.
* Hiperaktif değil, ama son derece hareketli çocuklardır. Aradaki fark da şurada: Hiperaktif olan çocuklar çok hareketlidir ama konsantrasyon zorluğu çeker. Ama bu çocuklar çok hareketli olsalar bile uzun süreli dikkat bütünlüğü sağlayabilir.
* Geniş, karışık ama çarpıcı hayal güçleri vardır. Ve bu özellikleri sayesinde çevrelerinde kendileri gibi çocukları bulur, onlarla diğerlerine nazaran daha yakın olurlar.
* Kitap, televizyon ya da filmlerden öğrendikleri bilgileri unutmazlar, aksine her zaman hatırlar ve bu bilgileri kullanırlar. Hatta siz, çocuğunuzun bu bilgiyi nereden, nasıl edindiğini bilmezsiniz bile.
İki-dört yaş arasındaki sinyaller
* Artistik becerilerini ya da sayılarla arasını takip edin. Gerektiğinden daha fazla realist resimler çiziyor ya da basit matematik işlemlerini kafasında yapabiliyorsa çocuğunuzun biraz farklı olduğunu düşünebilirsiniz.
* Konuşma ve yabancı dil konusunda hızlı bir gelişim kaydedebilir. Kelime haznesi çok çabuk genişler.
* Gerçi üç yaş, çocukların çok soru sormaya başladığı bir dönemdir ama özel çocukların soruları asla bitmez.
* Hiperaktif değil, ama son derece hareketli çocuklardır. Aradaki fark da şurada: Hiperaktif olan çocuklar çok hareketlidir ama konsantrasyon zorluğu çeker. Ama bu çocuklar çok hareketli olsalar bile uzun süreli dikkat bütünlüğü sağlayabilir.
* Geniş, karışık ama çarpıcı hayal güçleri vardır. Ve bu özellikleri sayesinde çevrelerinde kendileri gibi çocukları bulur, onlarla diğerlerine nazaran daha yakın olurlar.
* Kitap, televizyon ya da filmlerden öğrendikleri bilgileri unutmazlar, aksine her zaman hatırlar ve bu bilgileri kullanırlar. Hatta siz, çocuğunuzun bu bilgiyi nereden, nasıl edindiğini bilmezsiniz bile.
BELİRTİLER
Üstün zeka ve yetenek belirtileri şöyle sıralanabilir: Mükemmel uzun süreli bellek, geniş sözcük dağarcığı, okuduğunu anlama başarısı, matematiksel akıl yürütme başarısı, tartışmalarda gelişmiş sözel beceriler sergileme, bilgisayarkullanmada beceriklilik, daha güç işlerde daha başarılı olma, karmaşıklığı çözebilme, aşırı yaratıcılık ve yüksek hayal gücü, sonuca iyi ulaşabilme, keskin gözlemci olma, çok ilginç fikirlere sahip olma, aşırı merak, çok soru sorma, yüksek düzeyde enerjik, espri anlayışı; sanat, bilim, geometri, mekanik, teknoloji
ya da müzikte başarı.
Üstün zeka ve yetenek belirtileri şöyle sıralanabilir: Mükemmel uzun süreli bellek, geniş sözcük dağarcığı, okuduğunu anlama başarısı, matematiksel akıl yürütme başarısı, tartışmalarda gelişmiş sözel beceriler sergileme, bilgisayarkullanmada beceriklilik, daha güç işlerde daha başarılı olma, karmaşıklığı çözebilme, aşırı yaratıcılık ve yüksek hayal gücü, sonuca iyi ulaşabilme, keskin gözlemci olma, çok ilginç fikirlere sahip olma, aşırı merak, çok soru sorma, yüksek düzeyde enerjik, espri anlayışı; sanat, bilim, geometri, mekanik, teknoloji
ya da müzikte başarı.
TEST ÜÇ YAŞINDAN İTİBAREN YAPILABİLİR
Son yıllarda birçok anne - baba, çocukların özel olup olmadığını anlamak için onları testlere tabi tutmaya başladı. Doktorlar öncelikle bu testlerin sadece ‘özel çocuk keşfi’ amacıyla yapılmadığını ailelere açıklamaya çalışıyor. Bu testler belli yaşlarda yapılarak ve belli dönemlerde tekrarlanarak çocuğun gelişimi takip edilebiliyor. Daha yetenekli olduğu alanlar tespit edilip, onları daha iyi değerlendirmesi amaçlanıyor.
Uzmanlar üç yaşından itibaren çocuklara zeka testinin yapılabileceğini söylüyor. Ancak elde edilen sonuçların kesinliği yok. Daha doğru sonuçlar elde etmek için beş yaşın beklenmesi gerektiği belirtiliyor.
Son yıllarda birçok anne - baba, çocukların özel olup olmadığını anlamak için onları testlere tabi tutmaya başladı. Doktorlar öncelikle bu testlerin sadece ‘özel çocuk keşfi’ amacıyla yapılmadığını ailelere açıklamaya çalışıyor. Bu testler belli yaşlarda yapılarak ve belli dönemlerde tekrarlanarak çocuğun gelişimi takip edilebiliyor. Daha yetenekli olduğu alanlar tespit edilip, onları daha iyi değerlendirmesi amaçlanıyor.
Uzmanlar üç yaşından itibaren çocuklara zeka testinin yapılabileceğini söylüyor. Ancak elde edilen sonuçların kesinliği yok. Daha doğru sonuçlar elde etmek için beş yaşın beklenmesi gerektiği belirtiliyor.
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUĞU NASIL TANIRSINIZ?
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
* Fiziksel gelişimleri ve sağlıkları diğer çocuklardan daha iyidir.
* Çok enerjiktir.
* Aşırı duyarlı sinir sistemine sahip olmaları, yaşıtlarına oranla daha fazla hareketli olmalarına yol açabilir.
* Bebeklik döneminde daha az uyku gereksinimi duyabilir.
* Duyu organları çok hassastır.
* Bebeklerde battaniyeleri üzerinden atma, giyim eşyalarındaki etiketlerden rahatsız olma, altlarının ıslanmasına ve gürültüye aşırı tepki gösterme şeklinde kendini belli eder.
* İki ayrı fabrikanın ürettiği meyve suyu arasındaki farkı hemen anlar.
* Kuvvetlidirler ve hızlı olgunlaşır.
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
* Fiziksel gelişimleri ve sağlıkları diğer çocuklardan daha iyidir.
* Çok enerjiktir.
* Aşırı duyarlı sinir sistemine sahip olmaları, yaşıtlarına oranla daha fazla hareketli olmalarına yol açabilir.
* Bebeklik döneminde daha az uyku gereksinimi duyabilir.
* Duyu organları çok hassastır.
* Bebeklerde battaniyeleri üzerinden atma, giyim eşyalarındaki etiketlerden rahatsız olma, altlarının ıslanmasına ve gürültüye aşırı tepki gösterme şeklinde kendini belli eder.
* İki ayrı fabrikanın ürettiği meyve suyu arasındaki farkı hemen anlar.
* Kuvvetlidirler ve hızlı olgunlaşır.
SOSYAL GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
* Kendilerinden büyük çocuklarla karmaşık oyunlar oynamak ister.
* Karşısındakilerin duygu, düşünce ve isteklerini tahmin edebilir.
* Lider olma özellikleri vardır.
* Espri yetenekleri gelişmiştir.
* Kendilerinden büyük çocuklarla karmaşık oyunlar oynamak ister.
* Karşısındakilerin duygu, düşünce ve isteklerini tahmin edebilir.
* Lider olma özellikleri vardır.
* Espri yetenekleri gelişmiştir.
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
* Bağımsız olma özelliği gösterir.
* Eline yeni bir oyuncak verilince saatlerce onunla ilgilenebilir.
* Yüksek amaç ve idealleri vardır.
* Aşırı duygusal olabilir.
* Arkadaşlarına yapılan bir haksızlık bile onların gözlerinin dolmasına neden olabilir.
* Mükemmelliyetçidir.
* Özgüvenleri yüksektir.
* Bağımsız olma özelliği gösterir.
* Eline yeni bir oyuncak verilince saatlerce onunla ilgilenebilir.
* Yüksek amaç ve idealleri vardır.
* Aşırı duygusal olabilir.
* Arkadaşlarına yapılan bir haksızlık bile onların gözlerinin dolmasına neden olabilir.
* Mükemmelliyetçidir.
* Özgüvenleri yüksektir.
ZİHİNSEL ÖZELLİKLER
* Kolay ezberleyip, ezberlediği bilgileri uzun süre hafızasında tutabilir.
* Kelime hazneleri geniştir.
* Başladıkları görevleri bitirmek için daha fazla fırsat verilmesini ister.
* Erken konuşmaya başlar.
* İki kelimeli cümleleri yaşıtları iki yaşında söyleyebilirken, onlar bir yaşında söyleyebilir.
* Kendi başlarına okumayı öğrenebilir. Ama kas gelişimi aynı hızı gösteremez.
* Hızlı düşünürler, ama yazarken kasları o hızı takip edemez. Bu nedenle birinci sınıfta en büyük sorunları yazmayı sevmemektir.
* Sayılara erken ilgi duyarlar. Üç yaşındaki bir çocuk, ‘10 bin’lerden bahsedebilir.
* Kolay ezberleyip, ezberlediği bilgileri uzun süre hafızasında tutabilir.
* Kelime hazneleri geniştir.
* Başladıkları görevleri bitirmek için daha fazla fırsat verilmesini ister.
* Erken konuşmaya başlar.
* İki kelimeli cümleleri yaşıtları iki yaşında söyleyebilirken, onlar bir yaşında söyleyebilir.
* Kendi başlarına okumayı öğrenebilir. Ama kas gelişimi aynı hızı gösteremez.
* Hızlı düşünürler, ama yazarken kasları o hızı takip edemez. Bu nedenle birinci sınıfta en büyük sorunları yazmayı sevmemektir.
* Sayılara erken ilgi duyarlar. Üç yaşındaki bir çocuk, ‘10 bin’lerden bahsedebilir.
Nazım Hikmet'ten
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum…
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum…
Aynı Yıldızın Altında
16 yaşındaki Hazel yeni gelişen ve nadir hastada fayda sağlayan bir ilaç sayesinde ömürünü biraz daha uzatabilmiştir. Destek gruplarına katılarak moral arayan kız bir gün destek grubunda bir genç olan Augustus ile tanışır ve ona ilgi duymaya başlar. Çocuk da ona karşı ilgisiz değildir ve daha ilk karşılaşmalarında Hazel’i evlerine film izlemeye davet eder.
Birlikte V for Vendetta filmini izlerler ve Hazel de çocuğa çok beğendiği ve tekrar tekrar okuduğu kitabı tavsiye eder. Kitabı bitirmeden de bir daha görüşmeyeceklerini söyler. Bunun üzerine çocuk da kitabı bir an önce okur ve etkisi altında kalır. Fakat kitapta cevaplanmamış bir çok soru vardır ve Hazel bir türlü yazara ulaşamaz. Çocuk kızı mutlu edebilmek için yazara bir şekilde ulaşır ve yazar da onları yüz yüze görüşmek için yaşadığı Amsterdam’a davet eder. Fakat Hazel’in ailesi böyle bir seyahati karşılayabilecek imkanları yoktur ve Hazel’de tek dilek hakkını kullanmıştır.
Hazel’in imdadına yine Augustus yetişir ve tek dilek hakkını bunun için kullanır. Birlikte bir kaç günlüğüne de olsa Amsterdam’a giderler fakat karşılarında sorunlu bir yazar bulurlar. Yazar Hazel’e dilediği cevapları vermek yerine ona kaba davranır. İkili Amsterdam’da romantik zaman geçirirler fakat istediklerini alamadan geri dönerler. Bu dönüş acı bir gerçeği de ortaya çıkartır. Augustus’un hastalığı nüksetmiştir ve artık fazla zamanı kalmamıştır.
Hazel sevgilisi bir gün olsun yalnız bırakmaz ve son zamanlarını hep birlikte geçirirler. Augustus Amsterdam’a Hazel’in istediği cevapları alamaması nedeni ile kendince kitabın devamını yazmak ister fakat hastalığı buna izin vermez. Son olarak yazara bir mektup yazar ve ölmeden önce son dileğini yazara iletir. O mektup aslında Hazel’in istediği cevapları da içinde barındırır.
Piraye
Adında anlaşılacağı gibi kahramanımızın adı Piraye'dir. Bu ismi babasını Nazım hikmet hayranı olduğu için Nazım Hikmet'in eşi Hatice Piraye'den esinlenerek koymuştur. Piraye her zaman tiyatro bölümü okumak istemesine rağmen ,babasının dişçi muayenesini bırakacağı tek kişi olmasından dolayı Marmara Üniversitesi dişçilik fakültesine gider. Piraye'nin okulda karşılaştığı Esin kolejden arkadaşıdır ve üniversitede devam eden uzun arkadaşlıkları olacaktır.
Piraye daha sonra Esin 'in arkadaşı olan Arif'le tanışır , Arif edebiyatı seven ve sürekli Piraye'ye şiirler yazan bir çocuktur. Fakat Piraye Arif'e aşık olamaz , kısa zamanda da ilişkileri biter.
Okulun bitip yaz tatiline girmeleriyle birlikte Piraye ailesiyle yazlığa gider. Piraye'nin okuldan yakın arkadaşı olan Ömer yazlığa Piraye'yi ve ailesini ziyarete gider. Ömer'i çok beğenen ailesi Piraye'ye yakıştırır fakat Piraye sadece arkadaş olarak görür . Hislerini açıklamaya çalışan Ömer'ede sadece arkadaş kalmak istediğini belirtir.
Okulun 3.döneminde Piraye'nin aşık olacağı adam Haşim karşısına çıkar. Haşim oldukça zengin Diyarbakır'lı bir aşirete bağlıdır ve ağadır. Haşim yaşça Piraye'den büyüktür ve oda dişçilik okumaktadır. Piraye Haşim'den fazlasıyla etkilenmiştir.Mantığını tamamen hiçe sayıp aşık olmuştur ve ilişkileri hızlı bir şekilde ilerler. Haşim Piraye'ye evlenme teklif eder Piraye'de kabul eder. Diyarbakır'dan Haşim'in ailesi gelir ve Piraye'yi ister nişanlanırlar. Bu arada Haşim mezun olur askere gider bu dönemde Piraye okuluna devam eder ve mezun olur.
Haşim askerden dönünce Diyarbakır'a gider. Fakat bir türlü İstanbul'a geri gelmez. Haşim'in ailesi Diyarbakır'da Haşim için Diş muayenehanesi almıştır. bunu duyan Piraye Diyarbakır'da yaşayamayacağını söyleyerek evlilik planını bozmak ister. Fakat Haşim ve ailesi en azından bir gelip görmesini isterler. Diyarbakır'a giden Piraye şehri çok beğenir ve fikirleri değişir. Haşim ile evlenerek Diyarbakır'a gelme kararı alır.
Haşim ve Piraye Diyarbakır'da evlenirler . Fakat düğünden sonra hem Haşim'in hem de ailesinin tavırları değişir. Evde sıkılan Piraye , Haşim istemese de muayenehaneye gitmeye başlar. Aşırı kıskanç olan Haşim , erkek bir hastayı muayene ettiği için Piraye'yi döver. İstanbul'a dönme kararı alan Piraye ailesini aradığında ablasının boşanma işlemleri olduğunu öğrenir ve ses çıkarmaz. Bu sırada Haşim'in ailesinin erkek çocuk baskıları da iyice artmıştır.
Piraye hamile olduğunu öğrenir. Bu ailede sevinç yaratır ve Haşim ile Piraye ayrı eve çıkar. Piraye'nin bir kızı olur Haşim'in ailesini hayal kırıklığına uğratır ve erkek çocuk ısrarları devam eder. Piraye tekrar doğum yapmaya karar verse de bir türlü hamile kalamaz. Tedavi için İstanbul'a gider ve bir daha hamile kalamayacağını öğrenir. Döner dönmez Haşim'e her şeyi anlatır. Haşim her şeyin eskisi gibi devam edeceğini söyler.Tabi bunun üzerine Haşim'in ailesi kuma getirmeyi düşünürler.
Piraye'nin babası felç geçirir. Aylar sonra eve geri döndüğünde Haşim'in başkasıyla evlendiğini öğrenir ve boşanma kararı alır. Haşim'in ondanda sakat bir kız çocuğu olur. Piraye bu olaydan sonra İstanbul'a döner. Büyük bir ağrıyla doktora gider ve her hangi bir sorunun olmadığını hamile kalabileceğini öğrenir. Piraye son olarak Diyarbakır'a tüm eşyalarını toplamaya gider. Haşim onları akşam yemeğe çıkarır ve birlikte İskenderun'a tatile giderler. Tatilde Haşim ile Piraye birlikte olurlar .
Piraye babasını ölüm haberini alır ve İstanbul'a döner. Babasının muayenehanesinin de başına geçer. Bu sırada Piraye hamiledir ve bebek erkektir. İstanbul'a gelen Haşim , Piraye'siz olmayacağını söyler ve Piraye' nin de hamile olduğunu öğrenir. Ne kadar yalvarsa da Piraye dönmeyi kabul etmez ve Haşim Diyarbakır'a gider. Fakat acı haber Diyarbakır'dan gelir Haşim öldürülmüştür. Piraye yıkılır ve oğlu Haşim Artukoğlu 'dur.
Piraye daha sonra Esin 'in arkadaşı olan Arif'le tanışır , Arif edebiyatı seven ve sürekli Piraye'ye şiirler yazan bir çocuktur. Fakat Piraye Arif'e aşık olamaz , kısa zamanda da ilişkileri biter.
Okulun bitip yaz tatiline girmeleriyle birlikte Piraye ailesiyle yazlığa gider. Piraye'nin okuldan yakın arkadaşı olan Ömer yazlığa Piraye'yi ve ailesini ziyarete gider. Ömer'i çok beğenen ailesi Piraye'ye yakıştırır fakat Piraye sadece arkadaş olarak görür . Hislerini açıklamaya çalışan Ömer'ede sadece arkadaş kalmak istediğini belirtir.
Okulun 3.döneminde Piraye'nin aşık olacağı adam Haşim karşısına çıkar. Haşim oldukça zengin Diyarbakır'lı bir aşirete bağlıdır ve ağadır. Haşim yaşça Piraye'den büyüktür ve oda dişçilik okumaktadır. Piraye Haşim'den fazlasıyla etkilenmiştir.Mantığını tamamen hiçe sayıp aşık olmuştur ve ilişkileri hızlı bir şekilde ilerler. Haşim Piraye'ye evlenme teklif eder Piraye'de kabul eder. Diyarbakır'dan Haşim'in ailesi gelir ve Piraye'yi ister nişanlanırlar. Bu arada Haşim mezun olur askere gider bu dönemde Piraye okuluna devam eder ve mezun olur.
Haşim askerden dönünce Diyarbakır'a gider. Fakat bir türlü İstanbul'a geri gelmez. Haşim'in ailesi Diyarbakır'da Haşim için Diş muayenehanesi almıştır. bunu duyan Piraye Diyarbakır'da yaşayamayacağını söyleyerek evlilik planını bozmak ister. Fakat Haşim ve ailesi en azından bir gelip görmesini isterler. Diyarbakır'a giden Piraye şehri çok beğenir ve fikirleri değişir. Haşim ile evlenerek Diyarbakır'a gelme kararı alır.
Haşim ve Piraye Diyarbakır'da evlenirler . Fakat düğünden sonra hem Haşim'in hem de ailesinin tavırları değişir. Evde sıkılan Piraye , Haşim istemese de muayenehaneye gitmeye başlar. Aşırı kıskanç olan Haşim , erkek bir hastayı muayene ettiği için Piraye'yi döver. İstanbul'a dönme kararı alan Piraye ailesini aradığında ablasının boşanma işlemleri olduğunu öğrenir ve ses çıkarmaz. Bu sırada Haşim'in ailesinin erkek çocuk baskıları da iyice artmıştır.
Piraye hamile olduğunu öğrenir. Bu ailede sevinç yaratır ve Haşim ile Piraye ayrı eve çıkar. Piraye'nin bir kızı olur Haşim'in ailesini hayal kırıklığına uğratır ve erkek çocuk ısrarları devam eder. Piraye tekrar doğum yapmaya karar verse de bir türlü hamile kalamaz. Tedavi için İstanbul'a gider ve bir daha hamile kalamayacağını öğrenir. Döner dönmez Haşim'e her şeyi anlatır. Haşim her şeyin eskisi gibi devam edeceğini söyler.Tabi bunun üzerine Haşim'in ailesi kuma getirmeyi düşünürler.
Piraye'nin babası felç geçirir. Aylar sonra eve geri döndüğünde Haşim'in başkasıyla evlendiğini öğrenir ve boşanma kararı alır. Haşim'in ondanda sakat bir kız çocuğu olur. Piraye bu olaydan sonra İstanbul'a döner. Büyük bir ağrıyla doktora gider ve her hangi bir sorunun olmadığını hamile kalabileceğini öğrenir. Piraye son olarak Diyarbakır'a tüm eşyalarını toplamaya gider. Haşim onları akşam yemeğe çıkarır ve birlikte İskenderun'a tatile giderler. Tatilde Haşim ile Piraye birlikte olurlar .
Piraye babasını ölüm haberini alır ve İstanbul'a döner. Babasının muayenehanesinin de başına geçer. Bu sırada Piraye hamiledir ve bebek erkektir. İstanbul'a gelen Haşim , Piraye'siz olmayacağını söyler ve Piraye' nin de hamile olduğunu öğrenir. Ne kadar yalvarsa da Piraye dönmeyi kabul etmez ve Haşim Diyarbakır'a gider. Fakat acı haber Diyarbakır'dan gelir Haşim öldürülmüştür. Piraye yıkılır ve oğlu Haşim Artukoğlu 'dur.
Piraye kitabı En romantik kitaplar listesinde yer almaktadır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


